15 Eyl 2012

Tatil Anılarım #6

KAPUTAŞ PLAJI - 15.07.2012
Dalıştan hemen sonra arabamıza atlayıp kendimizi yine yollara attık. Planlara göre ilk durağımız Fethiye Ölüdeniz'di lakin öyle olmadı. Bize Kaputaş plajına gitmemiz gerektiğini söyleseler de biz 'Amaaan, kim bulcak da gitcek şimdi oraya... Hem plaj dediğin nedir ki? Kum ve deniz...' dedik. Ama bulması hiç de zor olmadı. Fethiye yolu üzerinde virajlı yollarda seyir ediyorduk. Birden karşımıza kenara çekilmiş onlarca areaba gördük. Bir baktık ki tabela... 'KAPUTAŞ PLAJI'

Madem gelmiş bulunduk bir gidelim. Zaten gideceğimiz yer görülüyordu. Aşağıdaki manzara plajın yoldan görülen açısıydı.


Biz de hemen oraya inen merdivenlerin başına arabayı çektik. Merdivenlerin başında mısır satan amcadan birer mısır alarak kendimizi 200 küsür merdivenden aşağı yuvarladık... Denize girdik ve mısırlarımızı kemirdik... :)

Fazla oyalanmadan yukarı çıktık. Yolun devamında bir incir ağacın dibinde küçük bir çeşme gördük. Hemen gittik. İnsanlar oraya bir de yarısından kesilmiş 5 litrelik su bidonu koymuşlar. Suyu ona doldurup doldurup başımızdan aşağı döktük. Tuzlarımızdan arındık. Sonra yine yola devam...

FETHİYE / ÖLÜDENİZ - 15.07.2012
Sugar Beach Clup'ta gecemiz gürültü, sivrisinek ve sıcaktan dolayı oldukça sıkıntılı geçti. Kamp'ın bulunduğu mevkideki deniz berbattı. Sitedeki fotoğraflara sakın ola ki aldanmayın. Hani bir azmak olur ya... Suyu sığ, sıcak ve dalgasız. Başımızı suya sokamadık o kadar diyim... Neyse bir yine 1 gece kaldık, ertesi gün Ölüdeniz'den Kelebekler Vadisi'ne kalkan teknelere atlayıp kendimizi Kelebekler Vadisi'ne attık. Tabi ki amacımız kelebek görmekti. Lakin sadece güve boyutlarında 2 adet kelebek görmekle yetindik. Bir de şelale varmış. Patika yoldan şelaleye de gittik. Gidene kadar biraz pişsek de şelalenin altında (pardon şelaleciğin altında) serinlemek yine de güzel oluyor...
Kelebekler Vadisi'nin tek olayı şudur. Çılgın olacaksın. Uçlarda yaşayan rocker olacaksın. Üniversiteden 3-5 arkadaşın olacak, ama sap olmayacaksın. Burada sahilde kamp kurup ot çekip gitar çalacaksın... Bunlar bizi aştığı için aynı hızla geri döndük tabi... :)

KAYA KÖY - 15.07.2012
Navigasyon cihazımız sağolsun 'Bizi Ölüdeniz'den Fethiye'ye götür.' dedik bizi alakasız bir yola soktu. Gittik, gittik ve gittik.. Bir baktık ki Kaya Köy diye bir yere vardık... Navigasyon halen daha götürüyor bizi ama Kaya Köy ilgimizi çekmedi değil.. Eski, yıkık bir harabe. Ama az buz değil, oldukç büyükmüş. Çatıları yapmak için  oldukça değerli bir malzeme varmış. Daha sonraları bu değerli malzeme için çatı, kapı, pencere demeden herşeyi söküp almış insanlar. Geriye kayadan bir harabe kalmış, enteresan. Bir de evleri tepeye yapmalarındaki neden de şu imiş. İnsanlar tarım ile uğraştıklarından düz alan onlar için değerliymiş. Düz ovayı tarım, dik dağlık alanı da konaklamak için kullanmış eski insanlar...

GÖCEK - 16.07.2012
Fethiye'den 1,5 saat yol aldıktan sonra kendimizi Göcek'te bulduk. Kalacak bir çadır kampı da vardı. Fakat sevgilimle ben gözgöze gelip artık yeter dedik... Adam gibi bir yere gidip neyse parası verip kendimize bakmak istiyorduk. İlk gördüğümüz yere gidip (Göksel Apart Otel) kendimize güzel bir bakım yaptık. Ben sakal traşı oldum. Eşim makjını yapıp ojelerini sürdü. :) Göcek merkeze indik. Yemeğimizi yiyip geri döndük ve apart otelimizde temiz bir uyku çektik. 

Ertesi gün evimize (Çubucak orman kampına) geri dönmemiz gerekiyordu. Klimalı odamızda sabah geç kalkıp uzun uzadıya kahvaltımızı ettik ve yola çıktık. Oyalana oyalana evimize geri döndük.

İşte bu gezi maceramızın sonu da bu şekildeydi. Her anı ayrı bir heyecan, keyif vericiydi. Hepinizin böyle bir deneyim yaşaması dileğiyle...

Bütün bu maceramızı harita üzerinden takip etmek isterseniz burayı tıklayın...


Daha Büyük Görüntüle

2 yorum:

Aklına ilk ne geliyorsa gözlerini kapat ve yaz...