Okulda kurs açıyoruz. Halk Eğitim Merkezi'nin desteğinde olduğu için çocuklar herhangi bir ücret ödemeden bu kursa katılabiliyor. Öğretmenler de Halk Eğitim Merkezi'nden hakettiği ders ücretini alıyorlar. Yıllardır veririz bu kurslardan. Yararı da olur..
Geçen yıl Türkçe hariç kurs saatlerini haftaiçi ayarlamıştık. Haftasonu okula gelmek herkese zor geldiğinden sadece Türkçe dersine giren arkadaş 2 yıl üstüste gönüllü olarak haftasonuna almıştı ders saatlerini. Bu sefer O da haklı olarak 'Tamam artık, ben de haftaçi vereceğim.' diyerekten işin içinden çıktı.
Kursların haftaiçi olması için bütün çabalar sarfedilir. Uzun uzun toplantılar olur, programlar çakışır falan filan...
Bu sene işler bayaaaa karıştı. Artık haftasonu 2 kişinin kayması şarttı.
Sosyalcinin, hem egzersizi hem de kursu haftaiçine sıkıştırarak bütün programı doldurması yetmiyormuş gibi 'Ben haftasonu kesinlikle vermem. Haftasonu olursa ben hiç açmam bu kursu...' diyerek inatçılık yarışında ön sırada yerini alması...
2 fencinin, uzaktan geldiğinin bahanesinin altına sığınması...
İngilizcecinin zaten az ders saatim var. Bunun için haftasonu gelinmez düşüncesi...
Benim ise Türkçecinin dahil olmadığı bir kuraya 'ne çıkarsa bahtına...' diyerekten ortada bir karar alma fikrime bir tek sosyalcinin arıza yapması...
İşte bütün bu sebepler bu işin Pazartesi'ye kalmasına sebep olur...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Aklına ilk ne geliyorsa gözlerini kapat ve yaz...