mim: ben küçükken…

Bugünlerde sağlam bir konu vardı aslında aklımda. Biriktiriyordum derliyordum kafamda. Aslına bakarsanız ne kadar fazla düşünürsem o kadar berbat ve kısa bir yazı çıkıyor ortaya. O yüzden sıradaki kaydın pek güzel birşey çıkacağını sanmıyordum. Düşünüyordum işte kara kara… Yine bugünümü bir evlilik hazırlığının (TV alma gibi..) sonuna gelmiştim. Yazacaktım derken farklı birşey çıktı karşıma.. Mia mimlemiş beni. Bi mutlu oldum bi mutlu oldum ki anlatamam. Yani blogumun 2. yarısında başına gelen ilk mim yollama şerefini Mia almış oldu.

Evet, mim konusu başlıktan anlaşılacağı gibi “ben küçükken…” diyip bırakmayacağım. doldurcam işte gerisini. Başlıyoruz bakalım nasıl bişi çıkcak ortaya.

Ben küçükken Cansız tüm ev eşyalarının canlı olduklarını ama konuşamadıklarını sanıyordum. O yüzden halıların üstüne basarken onlara hep acıyordum.

Ben küçükken bugs bunny bir canlı var sanıyordum. Onun sivridiline ve zekasına hayrandım.

Ben küçükken öğretmenimin bizim her yaptığımızı aklında tuttuğunu ve bunları birbir suratımıza vurabilecek zihinsel belleğe sahip olduğunu sanıyordum..

Ben küçükken birine allah korusun dendiğinde artık o kişinin başına kötü birşeyin gelmesinin mümkün olmadığını zannediyordum.

Ben küçükken parlement sinema kulübünün sunmuş olduğu filmler televizyonda gösterilirken zenginlerin de aynı anda çok büyük bir sinema salonunda ile yüksek fiyatlar karşılığında aynı filmi izlediklerini sanıyordum.

Ben küçükken uçan arabaların olduğunu zannediyordum. Hatta bu yüzden kuzenimle iddaaya bile girmiştim. Ben kaybettim, ama karşılığında birşey verdim mi hatırlamıyorum. :D

Ben küçükken sadece yazın denizlerde su olduğunu sanıyordum.

Mimlediklerim: domatessuyu, Hüseyin Burak, Türker Alp, Vladimir, Aslı, Aydın Gökhan, hayatseyahat