KPSS ye hazırlanıyordum. O zamanlar evimizde internet yoktu. Olmasını da istemiyordum. Zaten deli gibi KPSS maratonundaydım. Haftanın 4 günü dersaneye gider, akşama kadar orada ders görür, diğer geri kalan zamanlarda tek yaptığım şey oturup KPSS hazırlanmaktı. Yani hayatımda olan tek şey KPSS idi.
Onu, sadece küçücük bir araya birşey sıkıştırırdım. Hatırlıyorum da garaj.org sitesinden benden Kurban'ın bir şarkısını istemişti. Onu mail olarak attım. O zamanlar kolay değildi interetten müzik indirmek falan. Sırf onun için evden flashıma şarkıyı alıp ertesi gün internet cafeden mail atmıştım. Şimdi olsa.. pehhh :P Kim, kim için flash ına müzik koyarda internet cafeye gider de onu maille ulaştırır. Ölme eşeğim ölme.
Her dersaneye gittiğim gün evden yarım saat erken çıkıp internet kafaye gider, orada onunla yarım saatliğine MSN den konuşurdum. Düzenli bir şekilde 10 ay boyunca neredeyse her dersaneye gittiğim gün konuşurduk. Hep aynı saatte. O da iş yerinde olurdu o saatte. Sabahtan işleri az olduğu için konuşabilirdi benimle. Diğer vakitlerde müsait olsam bile konuşmazdı, kaldı ki ben internette olamazdım o saatlerde.
Sevgilim değildi, asla onu o gözle görmedim. Hatta onu hiç görmedim. Hiç kamera açmadık. Açmayı da düşünmezdik. Ya da ben hatırlamıyourm. HAni açmak isteyip de fırsatını bulamadık desem?? Yok, öyle birşey yok aklımda. Belkide onun kamerası yoktu... O yüzden açmadık. Sadece MSN deki tek küçük avatarı vardı. 1 yıl boyunca tek gördüğüm o küçük kareydi. Saçları kızıldı. Sonlara doğru siyah saçlı halini koymuştu ama kızıl yakışıyordu.
O zamanlar onun sevgilisi vardı. Benim yoktu. Ama ümit de beslemiyordum ayrılsın da benimle çıksın diye. Ama hiç inandırıcı gelmiyor değil mi? Bütün bu eziyet neden olabilirdi ki? Sabahın köründe yarım saat erken kalkamk hiç mantıklı değildi. Ama o kadar çok ihtiyacım vardı ki buna... Sadece ona yaşadıklarımı, hayatımı, monotonluğumu, sıkıntılarımı anlatmak beni inanılmaz rahatlatıyordu. O zamanlar blog hayatım gibiydi. Yarım saat... Hiçbirşey değildi. Hiçbir şeyimi engellemiyordu. Sadece yarım saat erkenden kalkıyordum.
Şimdi ise facebook ta arkadaş listemde ekli. Ama ne konuşuyoruz, ne selamlaşıyoruz. 1 kare fotoğrafını bile beğenmişliğim yok...
böyle şeyler zaman zaman olur dostum. hepimizin başına gelmiştir bu tür durumlar. teknoloji çoğaldıkça yalandan kalabalıklaşıyoruz. aslında yalnızız la. hepsi bu
YanıtlaSilhah bir de inatla hergün açıyorum msn'mi ama herkez ofline. herkes facebookta online.
Yaşasın MSN kahrolsun diğer siteler
Evet, Emrahcim, aslinda hepimiz yalniziz :)
SilMSN yi bilgisyarıma kurmuyorum bile artık...
SilGüzel ya ne bileyim güzel anılar bunlar:) Face de ekli ama konuşmuyorsunuz, boyutlar değişti, çevreler değişti,herkes değişti,sizler de değiştiniz ama o sohbet o zaman güzeldi o kafalarla, o ortamda, o muhabbetle,ne güzel ki o orada bir güzel anı olarak kalabilmiş:) Bak bloğunda yazıyorsun şimdi bunu. Ne olduğunu bilmezsin bazen ama O'na alışmışsındır, O'nunla konuşmaya vs.Zamanı gelince paylaşımlar ya güçlenir ya da bitiverir olması gereken olur yani:)
YanıtlaSilEvet, olması gereken de buydu. Ama neden halen artık eskisi devam ettiremiyoruz? Orada bitti çaaatt diye. Devamı gelemiyor.
SilBilmem:)Sevgilin var bikere :)
Silyoo.. Evli olmam birşeyi değiştirmez ki. Sonuçta onunla çok özel şeyler yaşadığımız veya paylaşımımız olmadı ki..
Silo.O kim bu demeyecegim. Facebook'u bu yüzden hala sevemedim. Kimsenin kimse ile dogru dürüst konustugu yok, ama sor bak, herkes herkesin herseyini Face sayesinde biliyor.
YanıtlaSilFace ten son zamanlardad hızla soğumaya başladım. Sadece şektiğim bazı fotoğrafları koymaktan başka bir de blog hesabımda takılmaktan başka bir işe yaramıyor. Vayy efendim yeni yıl olur, yeniyıl fotoğrafları konur. Kurban bayramı olur, bayram tatilinde nereye gittiysen onun fotoğrafları olur.. Yok artık benim profilimde öyle şeyler...
Silhaaa kedi, köpek videoları paylaşma konusunu hiç açmıyorum bile...
demek bunu getirdim aklınıza :) güzelmiş bencede insan tanımadığı kişiyle daha rahat konuşuyor ve korkmuyor :)
YanıtlaSilSabahları internette takıldığınızı söylemeniz beni o günlere götürdü...
Sileyyvaaahhh! eşin okumuyor mu blogu hey :)
YanıtlaSilOkur biara.. :)
SilZaten bu tarz seyler birbirini gormeyle anlamlasızlasiyor.Ozellikle facebook tarzı siteler hayatımızda ne var ne yok her seyi ama her seyi ortaya doktugu icin kafamızda sekillendirdigimiz kişi o kişi olmaktan çıkıyor ve bambaşka bir hale bürünüyor.Aslında hayallerimizdeki kişiyle konustugumuz icin bu bize çok tatlı geliyor..Ama şimdi bunu yapmak çok mümkün degil.Belki de bu yüzden blog yazmaktan büyük tat alıyoruz hepimiz..
YanıtlaSilKafamızda yarattığımız aslında senin de dediğin gibi çok tatlı birşey. Ama gerçekte o kadar da tatlı değil.
SilBelik de kendimizi kandırıyoruz, ama zararı var mı? Bence yok.. :)
Zararının bende oldugu dusunmuyorum :) Sonucta meraklıyız.
SilHayallerimizdeki canlandırdıgımız kişi o mu diye sorgulamak ve bunu yoklamak hepimizin yapısında mevcut :) Gerci hepimiz biliyoruz ki hayallerimizde canlandırdıgımız kisi hep idealde olandır,gercekte olan degil :)
Timeout a katıldım çok..Meraklıyız ve sanal dünyadaki bize yansıyan sanal düşümleri gerçek hayatla aynı olduğunu zannedip, hayalimizde öyle canlandırıyoruz..Yalnız işin tehlikeli tarafı sanal dünyada çok samimi insanlar olduğu gibi gerçek hayattaki karakteristik yapısı ile hiç ama hiç benzemeyen insanlarda oluyor ve öylesine yakınlarki bize çok komik..Yani şöyle düşünelim sanal hayatta ha-za naif, hassas, saygılı, ince düşünen, karşındakini kırmamaya çalışan..Gerçek hayatta saldırgan, ağzı pis daha doğrusu düşünce yapısı bel altı, savaşta gibi davranan, ve sözle kadına al kaldıran tipler..Sanalda varlar ve çok iyiler :):):):) (çok güldüm şu anda )
SilYani sanal dünyada kiminle arkadaş olduğumuza ve kiminle derdimizi yada gündelik yaşantımızı yada özelimizi anlatmaya çalıştığımıza çok dikkat etmeliyiz..Kötü sonuçlar olabilir, özellikle hayal dünyası zengin olan insanlar için:)
Sendende böyle bir yorum olurdu zaten hayatım :) ama genelde normal hayatta yapamadıklarını dışa vurur sanalda insanlar :) sapkınlıklarını burda kusarlar
SilTosbağacım umarım hep güzel ve dürüst insanlar olur hayatımızda..Sanalda da, gerçek hayatta da..
SilAMİİİNNN inş canım normal hayatta beni akıllısı pek bulmuyor ama burda sizler varsınız :)
Siltimeout'a katılıyorum.
YanıtlaSilBirini sanalda tanıyıp, yüzyüze olmak çok farklı. Aslında aslımızı sanalda daha rahat yansıttığımız için, yüz yüze gelindiğinde çekiniyor insan.
Sanalda belki de sadece duygularımızı dile getirebildigimiz icin mutlu oluyoruz.Yapmacıklık yok, yapaylık yok..
Sil@pera: O yüzden blog arkadaşlarıma hayatım hakkında daha fazla şeylerden bahsederim.. :)
SilVar mısınız gerçek facebook hesaplarımızı dondurmaya..? D
Bazen dondurmak için can atıyorum bende.Beni kendine köle ettiğini düşünüyorum :) Ama bazı zamanlarda can sıkıntısına birebir oldugun u da,ne kadar istemesem de,kabul etmek zorundayım :)))
SilCan sıkıntısından aşlıyor, sonrası bakıyorsun ki kölesi olmuşsun aynı senin dedğin gibi. Sigara gibi bişey bu ya...
Silaynen şu an kölesi oldugum gibi esir ediyor beni :))
Silbenim reel facebookum yok ki '.'
Silne guzel..
Silben de blogun kölesi olmuştum bir ara, tekrar olmaktan korkuyorum desem?
SilBlogun kölesi olmak kötü birşey değildir. Onda korkulcak birşey yok... ;)
Siltanıdık geldi bu bana :D :D bir zamanlar bende hiç tanımadığım biriyle nerdeyse bir sene konuşmuştum. Sonra devir değişti..
YanıtlaSilSaatler tutuyor mu? (Sabah saatleri, yarım saat..)
SilEğer öyleyse ve o kişi sensen yok artık tesadüfün bu kadarı derim.. :D
Yalnızlıktan msn'de kendimi ekledim durup durup bakıyorum.
YanıtlaSilYakındır feysbukta kendim yazıp kendim beğenicem.
Belki arkadaş listemizde 500 kişi olabili. Ama gerçek hayatta 5 kişi..
Silo kadar güzel anlattın ki umarım o da anlıyordur.
YanıtlaSilBilmem ki!? Zannetmiyorum....
Sil