Bu evi kiralarken sokak sokak ev aradık. Bir bakkala girip üst kattaki boş dairenin boş olup olmadığını sorduğumda bilmediğini söylemişti bana. Oysa ki şimdi sorsan bilmediği şey yok adamın. 'Her bi bokolok' diyorum ben buna. Şimdi ise yine aynı avi emlakçı ile tutmuş olmak biraz acı verici oldu aslında için için...
Emlakçıyı geçelim de bakkala tekrar geri dönelim.
1-2 ay oldu heralde. Süt mü alacaktım yoğurt mu ne tam hatırlamıyorum. Evet, yoğurttu yoğurt...
Aradğım marka yoktu da boktan başka bilmediğim ne idüğü belirsiz dandik bir marka vardı. 'Yok kalsın..' dedim. Hemen atladı bizim her bi bokolok...
- Ama bu bizim Acıpayamlı bilmem kimin nenesinin cart curt ettiği yoğurt. çok sağlıklı. çok kaliteli. şöyle böyle....
Kendi ürününü haddinden fazla öven bir satıcı. Ama o kadar bokunu çıkarıyor ki çok itici oluyor. Tabi almadım. Çıktım. Başka birşey aldım. Çikolatamı aldım sadece çıktım.. :)
Bir Kore yemeği var. Hazır erişte olarak geçiyor. Orjinal adı ramen...
Yandakinden işte... Bunu alıp sadece kaynar suyun içine atıp içinden çıkan karışımı da boşaltıp 3-4 dakika kaynattıktan sonra çöp stick lerle yiyorsunuz.. İnanılmaz eğlenceli.. Müthiş baharatlı bir tadı var... Süper ötesi.. Kipa'da satılıyordu sadece. Artık satılmıyor.Bütün Kipa'lara baktık, yok artık. Satışı kaldırmışlar. Onun yerine yine ramen diye geçen boktan başka bir marka satılıyor...
Neyse konumuza geri dönelim.. Aradan 2-3 hafta geçti heralde yine hatırlamıyorum. Elemana bi yem attım...
- Sizde ramen var mı?
- Ne var mı?!
- Ramen ramen... Kore yemeği.. Erişteye benzer Böyle suyun içine atarsın, kaynatıp yersin falan...
Hani her bi bokolok ya... bunu da bilir sandım ne biliiim? Tabi yine bir fikri yok değil...
- Bunu bizim köyde erişte yapıyor teyzeler. Ondan bu ondan..
- Yok bu ondan değil. Bunun baharatı falan...
- Tamam tamam işte ondan bu... Aynısından...
Eleman araştırmacı çıktı ama.. Önündeki bilgisayardan google a girip arattırdı bana.. Üstteki resmi gösterdim. "Ahanda bundan.. Bunu getir. Elindeki bütün malları sadece ben alırım. Sen merak etme, elinde hiç kalmaz." dedim. Eleman heyecanlandı... 3-5 gün sonra yine beni görüp:
- Abi o bahsettiğin şeyin adı neydi?
- Ramen ramen...
'Nooldu buldun mu?' diye sormaya cesaret edemedim. Çünkü elemanla ne zaman iletişime geçsem sonunu getirip kendimi dükkandan atamıyorum. Sormadım, rahatlıkla çıktım..
Bu kez tarihi net bir şekilde hatırlıyorum. BUGÜN!
Bildiğimiz salça alcaktım. 2 çeşit olduğunu söyledi. Tukaş? Öncü? Her yerde satılan, her yerde bulabileceğimiz marka olan Öncü'yü seçtim. Ücreti verdim. Buraya kadar son derece normal bir alış veriş. Üründe bir gariplik yok. Markası da belli. Bu yine atladı...
- Bunu bizim bir emekli polis arkadaş var. Bunu o yapıyor.
- (içimden) HÖNK Hadi ya ne güzel...
Ulan bu nasıl adam? Koca ÖNCÜ'nün sahibi emekli polismiş.. )
Pardon pardon.. Bu nasıl adam? diye sorarken aslında bizim bakkalı kastetmeliydim.
Bu adam bütün ürünlerini kendi çevresinde imal ediliyor sanıyor. :)
Şu Ramenden bende alıp yapmak istiyorum..Merak ettim bak şindi :)
YanıtlaSilKesinlikle tavsiye ederim. Ankara'da bazı uzak doğu lokantalarında vardır aslında. Ama pahallıdır oralarda. Resimdeki haliyle bulursan lütfen fazladan bana da al. Hatta bütün stoklarını bitirebilirsin. Bir şekilde kargoyla margoyla yollarsın bana.. Kargo ücreti sorun değil. Zaten ramenin kendisi de çok ucuz. 3-4 TL lik birşey.. :)
Silbu bakkallar hep böyle demekki bizimkide böyle sürekli istemediğim birşeyi satmaya çalışıyor bana.Abla bak bu böle bu şöyle hayır diyorum yoook illa satacak :) en güzeli hep onda ama
YanıtlaSilramendeye gelince gısa işindeki arkadaşlara bir soracağım nasıl birşeymiş diye erişte yapıyoruz ama bu değişik usul filmlerde çin yemeklerinin yanında yenilenlerden sanırım :)
Bakkallar çenekerini düşürdükçe müşteriyi kendilerine çekeceklerini sanıyorlar. Ama yanılıyorlar. İhtiyacımı karşılasınlar, sorumu cevaplasınlar kafidir...
SilRamen kore yemeği. Hazır erişte olarak satılıyor. Ancak suyun içinde yeniliyor. Çorba gibi görüntüsü var. Spagettili çorba gibi diyeyim... :)
ahahahaa :D
YanıtlaSilşu son olayla birlikte "dannnn!" olmuş resmen :D
:) Bakkala gitmeye korkuyorum.
Sil'Pınar'ın sahibi gelecek akşam bize çay içmeye...' tarzında bir cümle bekliyorum kendinden. Ama beklemedeyim bakalım. Suyu ısınsın biraz, duyucaz benzer birşey.. :)
İzlediğim bloglardan birinde bir bokolog olayının ele alınması gerçekten güzel olmuş. Sanırım adı Bokolog olan bir kitap yazılmak istense yazarın hiç zorlanmayacağından eminim.
YanıtlaSil:))
Silİsim hakkı bana ait değil aslında. Ben de hayalgücü kuvvetli olan bir arkadaşımdan duymuştum. Kendisinin de her bi bokolok olduğunu söyler. Olaylar konusunda atışları süperdir. Çok eğlendirir bizleri. Çok severim kendisini.. :)
Kitap yazacaksanız kendisi ile irtibata geçirebilirim.. :)
haha sevdim ben bu bakkkalcıyı :D
YanıtlaSilBen de seiyorum. O yüzden halen daha o bakkalı tercih ediyorum. Ancak bazen kafa almıyor derler ya (genelde öğretmneler..)
Silİşte ondan... :)