O kadar çok şey birikti ki yazmam gerekenler. Aklıma geliyor zaman zaman. O an dursa herşey. Elime geçirsem bi kağıt bi kalem. (Laptop olsa da olur...) Neler döktürmem, neler... Destanlar yazarım. Lakin araya vakit girince soğuyor, işin tadı kaçıyor. Yılbaşında İzmir'de hayatımda hafızamda yer eden ilk arkadaşımla, eşiyle, ben ve sevgili eşimle yılbaşını kutluadık. feci eğlendik. Heralde insan alkolden sarhoş olmamak için kafa iyi olmaya yakınken çaya abanan tek yılbaşını kutlayan grup biz olsaydık gerek. Cranium diye birşey çıkmış, süper birşey. Valla Tabu halt yemiş... Hemen gittik aldık sevilimle. Şiddetle tavsiye ederim. İzmir'e kardeşimde gitmiş.. Kendisi Malatya'da KPSS çalışıyor garibim. Neyse ki şuaralar ipini tutamıyoruz. Türkiye dereceleri vs... gidiyor bakalım ama bakalım gerçek sınavda neler yapacak? Tabi O da İzmir'e gitmişse bize de abi olarak onu arayıp buluşmak düşer. Nitekim de öyle yaptık. İyi de yaptık. Özlemişim beeeawwfsss :))
Geçen hafta işte böyle bayaaa bi hareketli geçti. Evde yılbaşı ile kutladığımız düşünülürse klasik denilebilir. Lakin 2-3 yıl öncesine kadar otel odasında yalnız başına internet başında geçirdiğimiz zamanları düşünürsek oldukça gelişme var demektir.
Bu hafta sonunda da karıcığımın (uvvv, bu söze alışmalı mıyım, bilmiyorum...) bekarkenki arkadaşları geldi. İçlerinden birinin eşinin müziğe karşı ilgisi olması hoşuma gitti, lakin bir o kadar da başkasının skiyle hava basmaya çalışması hele bir de boktan çakmadığı halde bunu bana yapmaya çalıması biraz canımı sıkmaya yetse de yine de çok fena insanlar diyemeyeceğim. Ne de olsa ayda yılda bir görürüm veya görmem...
İnanılmaaaaaaz deli işim gücüm var. dönem sonlarından nefffettt ediyorum. Haaa, tatil olayı başkaa... Ama iş güç olayları, herşey ikiye katlanıyor. Benim sinirler geriliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Aklına ilk ne geliyorsa gözlerini kapat ve yaz...