15 Oca 2012

Sebepsiz bir baş ağrısı

Rüyasını anlatarak uyandı. Pek rüya görmezdi. canı sıkılmış olmalı. Zaten rüyası da çok iç açıcı değildi. Beni kaybetmek istemiyordu. anladığım kadarıyla beni kaybetme korkusunu yaşamış rüyasında...

Bütün bunların tek nedeni dün akşamki tartışmamız. Aslında bu ilk değil, önceden de olmuştu. Sonuç şu ki ben nasıl olduysa kaybetmeyi kabullenemez olmuşum. Ama bu her zaman olmuyor. Tespit edemediğim zamanlarda açığa çıkıyor.

Konuştu, içini döktü. Ne olduğu önemli değildi, tavır önemliydi onun için. Beni bekledi. Sessizliğim sinirlerini daha da gerdi. 


- Git forumuna yaz.
- O forum değil bikez, BLOG...
- Her neyse işte yaz...
- İlla birşeyler mi söylemek gerekiyor.
- Bu tavrın bile kırıcı.
- ...


Sessiz kalmayı karşımdakini gıcık etmek için yapardım ama bu sefer öyle bir niyetim yoktu. Görmemezlikten geldiğimi, bir diğer değişle kaale almadığımı zannediyordu. Öyle olmadığını gösterebilmek için birşeyler söylemeliydim. Ama kafam o kadar karışıktı ki. Beni yıpratıyordu küs yatmak. Birşeyler geveledim, yetmedi. Konuşarak rahatlayacağımı düşünüyordu, yanılıyordu. Sadece yorgundum. Sebebi belki ilk küs yatmamızdan kaynaklanıyordur. Biraz daha konuştum. Her cümleme cevap verdi. Bunu derken bencil olduğumu düşünüyorum ama belki sessiz birini bekliyordum karşımda. Konuşmak istemiyordum, rahattım. Uykum yoktu ama yorgun görüntüm rahatsız ediyordu onu. Onun mutlu olmasını istiyordum. Birkaç söz yetti. Zor olmadı benim için. 



Sadece o birkaç özür kelimeleri yeterliydi onun için... 
Barıştık. Onunla olduğum için mutluyum. Ama neden yorgun olduğumu halen daha bilmiyorum...

Joe Satriani - The Bells Of Lal (part 2)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Aklına ilk ne geliyorsa gözlerini kapat ve yaz...