Üniversitedeydim... Bütün arkadaşlardan farklı bir noktam vardı. Çevremdeki çoğu hemcinslarim inanılmaz derecede cafelerde (kahvelerde) OKEY oynama heveslisiydi. Yani bilmiyorum, bende mi bir sorun var, yoksa onlar mı çok abartıyorlardı anlamadım gitti... Öğretmenlerin hep işiymiş bu... Bizimkiler hazırlıklı gitmek için öğrencilikten kendilerini geliştiriyorlarmış... Üniversitedeki fizik öğretmenimiz bu oyuna fayans dizme olarak adlandırıyordu. Hoşuma gitmişti bu tanım :)
Öğretmen oldum... Bakıyorum çevreme, yine aynı... Hatta daha fazla :( ya neden ben sevemiyorum bu oynu? YAni sıkılıyorum, ne o öyle taşları dizi tekrar dağıt falan :P
Karneleri dağıttık bugün, hüzünlü birgündü. :( Bir daha 8. sınıfları almayı düşünmüyorum. Ayrılık anları insanı çok kötü ediyor :( Bugün bu konu hakkında yazacaktım ama vazgeçtim. sayın Niyazi askerden yeni dönmesiyle birlikte yine kendini fayans dizmeye adadı. Onu da kaybettik, yine yalnız kaldık. :(( Ne yapalım, ben de gitarımı alıp biraz cool takılırım.
Hadi bakalım sağlıcakla kalın...
başlığı ilk görünce okulunuza fayans döşeniyor sandım ama iş başkaymış.ben de sevdim bu ismi.
YanıtlaSilbiz de Antakya'da arkadaşlar türlü türlü şehirlerdeki okullardan tatile döndüklerinde parklardaki çay bahçelerinde oynuyoruz bu oyunu.ben de sevemedim hatta beceremiyorum bile.
ben ilkokuldan ayrıldığımda son gün hiç ağlmayacağım derken nasıl olduysa hüngür hüngür ağlamıştım.ayrılık zor,ben olsam son sınıf okutmazdım,tabii böyle bir seçim hakkı varsa.
ivriz yorumların için teşekkür ederim. ;)
YanıtlaSil