11 Kas 2010

Karl Marx'tan eşine mektup...

Yürekten sevdiğim,
Sana gene yazıyorum çünkü yalnızım ve çünkü kafamın içinde seninle konuşurken senin bunu bilmiyor, ya da bana karşılık veremiyor olmana katlanamıyorum. Kısa süreli ayrılıklar iyi oluyor, çünkü hep bir arada olununca her şey hiç ayırt edilemeyecek kadar birbirine benzemeye başlıyor. Yan yana durduklarında kuleler bile cüceleşirken, alelade ve ufak tefek şeyler yakından bakınca kocamanlaşır. Küçük tedirginlikler onlara yol açan nesneler göz önünden kaldırıldığında yok olabilir. Yan yanalık dolayısıyla sıradanlaşan tutkularsa mesafenin büyüsüyle yeniden büyüyüp doğal boyutlarına dönerler. Aşkım da öyle... Zamanın aşkımı tıpkı güneş ve yağmurun bitkileri büyüttüğü gibi büyütmüş olduğunu anlamam için senin bir an, sırf rüyada bile olsa, benden koparılman yetiyor. Senden ayrılır ayrılmaz sana olan aşkım bütün gerçekliğiyle kendini gösteriyor: O, ruhumun bütün enerjisiyle yüreğimin bütün kişiliğini bir araya getiren bir dev. Böylece yeniden insan olduğumu hissediyorum çünkü içim tutkuyla doluyor. Araştırma ve çağdaş eğitimin bizi kucağına attığı belirsizlikler ve bütün nesnel ve öznel izlenimlerimizde kusur bulmaya iten kuşkuculuk bizi küçük, zayıf ve mızmız kılıyor. Ama aşk -feurbachvari insana aşk değil, metabolizmaya aşk değil, proletaryaya aşk değil- sevdiğine aşk, yani sana aşk, insanı yeniden insanlaştırıyor... Dünyada çok dişi var, kimileri de çok güzel ama ben, her bir hattı, hatta her bir kırışığı bana hayatımın en büyük ve en tatlı anılarını hatırlatan bir yüzü bir daha nerede bulabilirim? Senin tatlı çehrende sonu gelmez acılarımı, yeri doldurulmaz kayıplarımı bile okuyabilir ve senin tatlı yüzünü öptüğümde acıyı öperim. Hoşçakal canım. Seni ve çocukları binlerce kere öperim. Senin, Karl
Manchester, 21 haziran, 1865
Marx arşivleri çevirileri..

7 Kas 2010

Özlem

Bunlar zor günler. Özlüyor insan, sıkıntı çekiyor, istediklerin yapamıyor.
Hepsi 1 şey uğruna...
İşte onu düşününce tarif edilemez bir güç buluyor insan içinde.
Sıkıntı her zaman olacak, ama bu günler kadar yoğun olmayacak. en azından ben öyle umuyorum...
Bütün bu sıkıntılar daha çok bağlıyor insanı sana.
Seninle bir hayatı paylaşmak için daha çok can atıyor insan.
Acı sayesinde büyüyorsun, olgunlaşıyorsun...
Kimse diyemez ki rol yapıyorsun Koray diye.
Bu kadarını yapamam. Bu kadar acıyı kendime bir hiç uğruna çekmem.
Sonunda sana kavuşmak varsa bu acıya gözüm kapalı dayanırım sevgilim...